Yıl 1800… Viyana, yüksek kültür ve müziğin merkez üssü nedeniyle birçok besteci ve müzisyenin kendini kanıtlamak ve hayatını sürdürmek için tercih ettiği en önemli şehirlerden biri konumunda. 1765 yılında Berlin'de saygın bir Prusyalı ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Daniel Steibelt, ilk müzik derslerini J.S.Bach'ın öğrencisi Johann Kirnberger'den aldı. Ancak aile ünlerinin ancak asker olarak sürdürülebileceğini düşünen babası tarafından Prusya ordusuna katılmaya zorlandı. Müzik sevgisi ağır basan Steibelt çok geçmeden orduyu terk ederek döneminin önemli gezgin sanatçılardan biri oldu. 1790'da Paris'e yerleştikten sonra, birkaç yıl içinde oldukça iyi bir isim yapmıştı. Tam bir Prusyalı olarak nitelendirilen Steibelt kuralcı ve disiplinli bir sanatçı olmasının yanında gerçek bir şovmendi, yakışıklıydı, kurnazdı ve Avrupa'nın tüm büyük başkentlerinde önemli bir hayran kitlesine sahipti. Turlarında, kendisine bir tef virtüözü olan ve genellikle birlikte çalan karısı eşlik ediyordu. Kariyerinin zirve noktasında ünü Almanya dışına taşmış, kendisi de bu özgüven ve ünüyle birlikte Viyana’ya gelmişti. Birkaç ay içinde, sonunda Beethoven'ı tahttan indirebilecek kişi olarak düşünülmeye başlandı. Hikayenin diğer kahramanı Beethoven ise 1792 yılında Haydn'la çalışmak üzere Viyana'ya dönmüştü. Geri kalan on yıl boyunca, kendisini Viyana'nın en iyi virtüözlerinden biri olarak kabul ettirdi. Viyana müzik sahnesinin büyük ustası olarak Mozart'ın halefi olarak görülmeye başlandı.
O yıllarda, kişinin onurunu savunma meselesi ve tek yolu olarak görülen ölümcül düellolar hâlâ var olmasına rağmen, piyano düelloları da oldukça popülerdi. Bu tür düelloların, insan ruhunun derinliklerine kök salmış rekabete dayalı eğlence isteğini karşıladığı düşünülüyordu. Viyana da bu düşünceden payını önemli ölçüde almıştı. Ancak kaybeden piyanist -neyse ki- bunu hayatıyla ödemese bile itibar anlamında ciddi bir kayıp yaşıyordu.
Bu piyano düellolarında bir aristokrat bir piyano virtüözunu, başka bir aristokrat ise diğer piyano virtüözünü desteklediğini açıklardı. Aristokratlardan birinin malikanesinde gerçekleştirilen etkinlikte, virtüözler hünerlerini sergilerlerdi. Atışma şeklinde ve doğaçlamaya dayalı (yazımıza konu olan bu düelloda Steibelt’in kendi bestelediği bir tema esas alınmıştı) olarak gerçekleşen düello, taraflardan birinin üstün geldiği ilan edilene kadar devam ederdi. Beethoven Viyana’ya geldiği ilk yıllarda, doğaçlama düellolarına katılmış ve kısa sürede şehrin en yetenekli piyano virtüözlerindan biri olarak ünlenmişti. Dahası, Steibelt'e karşı yapacağı düellodan bir yıl önce, başka bir ciddi virtüöz ve besteci Joseph Wölfl'ün Viyana’yı terk etmesine neden olmuştu. Ancak, Beethoven'ın kendisinin de belirttiği gibi, ünlü işitme sorunları onu rahatsız etmeye başlamıştı. Bu sorun, performans ve beste yeteneği üzerinde ciddi bir etkisi yok gibi görünse de büyük besteciyi kişisel olarak rahatsız etmeye başlayan bir durumdu. Prens Lobkowitz Steibelt’i, Prens Lichnowsky ise Beethoven’ı desteklediği doğaçlama düellosu, Lobkowitz’in malikanesinde gerçekleşir. Viyana sosyetesinin bir araya geldiği kalabalık salonda, önce müzisyenler takdim edilir. .Meydan okuyan kişi Steibelt olduğu için, piyanonun başına ilk davet edilen virtüöz, Steibelt olur. İcra edeceği eserinin notalarını bir kenara koyarak, çalmaya başlar. Çok başarılı bir performans ortaya koyar, salon alkışlarla inler. Performansı çok beğenen Lobkowitz, Steibelt’i tebrik eder. Ardından gözler, Beethoven’a yönelir. Beethoven, önce hiç acele etmeden derin bir nefes alıp verir, sonra isteksizce piyanoya doğru yürür. Beethoven piyanonun yanına varınca, Steibelt’in notlarını alır, şöyle bir bakar ve nota kağıdını ters çevirir. Steibelt’in bestesinin ilk 4 notası ile çalmaya başlar. Ardından bu notaların çeşitlemelerine, süslemelerine ve abartılı doğaçlamasına geçer. Steibelt’in çalışını taklit ederken, adeta besteyi parçalara ayırır ve yeniden bir araya getirir. Bu yorumu düelloyu adeta bir parodiye çevirir. Bu tarihi düellodaki orijinal olaylara tamamen sadık olmasa da, bu linkteki kısa film yaşananlar hakkında bir fikir verecektir. Steibelt, sadece düelloyu kaybetmemiş, aynı zamanda küçük düşmüştür. Hızla odayı terk eder. Destekçisi Prens Lobkowitz arkasından koşar, geri döndüğünde Steibelt’in, Beethoven burada yaşadığı sürece Viyana’ya ayak basmayacağını söylediğini iletir. Beethoven hayatının sonuna kadar Viyana’da yaşar ve Steibelt sözünü tutar, asla geri dönmez. Bu olaydan sonra Beethoven piyano virtüözü yerine üstün (supreme) piyano virtüözü sıfatıyla anılmaya başlandı. Üstelik Beethoven'ın bu düelloda kullandığı ilk dört nota Beethoven’ın “Eroica” başlıklı 3. Senfonisine de ilham kaynağı oldu. KAYNAKLAR http://www.olaganustukanitlar.com/sanat-dunyasinda-duello-steibelte-karsi-beethoven/ https://www.popularbeethoven.com/the-duel-beethoven-vs-steibelt/
https://www.classicfm.com/composers/beethoven/guides/daniel-steibelt/